Brüksel’de 27 nisan 2017 tarihinde Avrupa Parlamentosun’da (AP) yapılan Orta Anadolu Kürtleri Konferansın sonuç bildirgesinde Türkiye’nin Orta Anadolu Kürtlerine uyguladığı sistemli ve örgütlü asimilasyon politikalarına son verme çağrısı yapıldı.
Orta Anadolu Kürtleri, ilk defa Belçika’nın başkenti Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda konferans düzenledi.
Orta Anadolu Kürtleri ( OAK) yaşadıkları sürgün ve göç’den sonra ilk kez Avrupa Parlamentosu’nda (AP ) kendilerini tanıttılar. Platforma Kurdên Anatoliya Navîn Ewropa’nın (PKAN-E ) öncülüğünde Avrupa Parlamentosunda 1. Orta Anadolu Kürtleri (OAK) konulu bir Konferans düzenlendi. Avrupa Parlamentosunda OAK tanıtmak ve yaşadıkları sorunları bu konferansta tartışmak Orta Anadolu Kürtleri açısından tarihi bir olaydır. Orta Anadolu Kürtleri tarihsel süreci, sürgün, göç ve yaratığı sosyolojik ve psikolojik etkileri ile toplum üzerinde yaratığı kimlik ve kişilik sorunu, yine devletin uyguladığı sistemli sosyal ve kültürel baskının yaratığı korku ve sindirme politikaları tartışıldı.
Anadolu’da yaşayan Orta Anadolu Kürt temsilcileri, Avrupa’daki Kürt Kurumların temsilcileri, ve PKAN-E yöneticilerin yanı sıra Avrupa’da yaşayan 150 civarında Orta Anadolu Kürdü Konferansta hazır bulundu.
Konferansta öne çıkan başlıklar!
Ortadoğu, Kürdistan ve Türkiye’de yaşanan savaş politikaları en çok sürgün edilmiş ve göçe zorlanmış Orta Anadolu Kürtlerini etkilemiştir. Yine günümüzde yaşanan bu kaostan etkilenen kesimin başında da Orta Anadolu Kürtleri gelmektedir. Bunun anlamı daha fazla sosyal ve kültürel baskı zemini yaratmak , zor kullanmak ve korku yaratarak Orta Anadolu Kürtlerini kendi kimlik ve aidiyatların’dan uzaklaşmalarını sağlamaktır. Orta Anadolu Kürtleri devletin uyguladığı asimilasyon politikaları sonucu sosyal ve kültürel bir baskı ve zorlamaya tabii tutularak yok olma ile karşı karşıya kaldılar.
Konferans, sosyalist gruptan sayin Josef WEIDENHOLZER, Group of the Progressive Alliance of Socialists and Democrats in the European Parliament sağladigi imkan , yardim ve Avrupa Parlamentosu başkan yardımcısı sayin Ulrike LUNACEK, EP- Vice-President, Group of the Greens/European Free Allianceve yine Costas MAVRIDES, Group of the Progressive Alliance of Socialists and Democrats in the European Parliament katkıları ve konunun uzmanı Kürt akademisyenler HDP Siirt Milletvekili sayin Prof.Dr.Kadri Yıldırım, araştırmacı/yazar sayin Mehmet Bayrak, araştırmacı/yazar sayin Şoreş Reşi ve PKAN-E Sözcüsü sayin Ahmet Gezer`in yaptıkları konuşmalarla gerçekleşmiştir.
Avrupa Parlamentosu başkan yardımcısı sayin Ulrike LUNACEK, AP olarak Türkiye’de yaşananları doğru bulmuyoruz Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerini ve Kürtleri destekliyoruz. Buna rağmen otoriter sistem ilerleyecekse, bizler demokratik güçler ve Kürtlerle birlikte olacağız.
AP olarak farklı kültürlerin nerede olursa olsun yaşatılmasını destekliyoruz,AP olarak sizlerin yanındayız. AP olarak ,kadın katılımı’nın olması bizleri sevindiriyor sizlere teşekkür ederiz. Göçmen kökenli bir ailenin bireyi olarak, bugün buradaki toplantıda olmak AB’nin bir zenginliğidir. Başarılar diliyorum.
Avrupa Parlamento üyesi sayin COSTAS MAVRIDES, Öncelikle bu organizeyi düzenleyenleri tebrik ederim. Özellikle sayın Weidenholzer sayesinde buradayız. Siyasi özgürlükler konusunda onunla beraber çalışıyoruz ve Avrupa Parlamentosu başkanının burada olması bir onurdur. Uzak yerlerden geldiniz, sayenizde Anadolu Kürtleri hakkında bilgi edineceğiz.
Bugün burada tarih yazılıyor, sizin yolculuğunuzda bir ilk adımdır. Anadolu Kürtleri var ve yaşadıkları zorluklar var. Anadolu Kürtleri Osmanlı İdaresinde sürgün edildiler ve asimilasyon yaşıyorsunuz, zorluklar bugün hem Türkiye’de hemde tüm Avrupa’ya dağılarak devam etmektedir. Genelde Kürtler, özelde Anadolu Kürtleri kendi çıkarınız ve AB’nın demokratik değerleri doğrultusunda birlikte çalışmalıyız. sayin Costas Mavrides konuşmasının sonunda Kürdistan dağlarına atıfta bulunan güzel bir dörtlük okudu ve başarılar diliyorum diyerek konuşmasını bittirdi.
HDP Siirt Milletvekili , Profesör ve tarihçi sayin Kadri Yıldırım Orta Anadolu Kürtleri adına kapsamlı ve doyurucu bir konuşma yaptı. Kadri Yıldırım, Anadolu Kürtleri’nin Anadoluya gelişleri ile ilgili geniş bir sunum sundu ve Şikani metinlerinden örnekler verdi. Bu metinlere bakıldığında, Modan aşireti 12. yüzyılda Haymana’ya gelmiş en eski Kürt aşireti. Kürtler 15. Yüzyılda Anadolu’da ilk köylerini oluşturmuşlar.
Profesör ve tarihçi Kadri Yıldırım Devletin uyguladığı asimilasyon politikalarına dikkat çekti ve resmi belgeli önemli bir açıklama yaptı.1927 yıllında yapılan nüfus sayımında Türkiye’de yaşayan Halklar’dan Anadilin nedir diye sorulmuş. Anadolu’da 120 bin Orta Anadolu Kürdü Anadilim Kürtçedir diye cevap vermiş açıklamasında bulundu.
Araştırma ve Yazar sayin Şoreş Reşi, Anadolu Kürtleri’nin Ulusal bilinci’nin gelişmemesi aşiret bir topluluk ve içine kapanık olmasından kaynaklıydı. Kürt ulusal hareketinin gelişmesi ve medyanın en ücra yere ulaşması Anadolu Kürtleri önemli bir ulusal bilinçlenmeyi yapmıştır. Bu yolda çok sayıda evladını vermiştir.
Şoreş Reşi, devletin uyguladığı asimilasyon politikalarına rağmen Kürtler doğuştan var olan hakları için mücadele ediyor. Tayyip Erdoğan asimilasyonun insanlık suçu olduğunu söylüyor. En büyük suçu Erdoğan kendisi işliyor. Buradan bütün Avrupa kurumlarına çağrıda bulunuyorum. Asimilasyona karşı Anadolu Kürtlerin eğitim ve kültürel hakları verilmelidir.
PKAN-E Eş Sözcüsü Ahmet Gezer ise şunları ifade etti:Orta Anadolu Kürtleri tarihi bir gün yaşıyorlar. Avrupa’nın önemli kurumu olan Avrupa Parlamentosunda kendi özgün koşullarıyla kendi tanıtımlarını yapıyorlar ve kendilerini temsil ediyorlar. “Orta Anadolu kürtleri Platformunu’nun amacı, Orta Anadolu’da ve Avrupa’da yaşayan Kürtler arasında örgütlü bir yapı oluşturmak. Asimilasyona karşı korumak ve kültürlerini geliştirmektir. Orta Anadolu Kürtleri yok olmakla yüz yüze. Platformumuz bu yok olmayı durdurmak için tüm güclerini harcayacaktır.”
Tarihçi ve Yazar Mehmet Bayrak da benzer konferanslarda bütün kesimlerin temsil edilmesi gerektiğini söyledi. Bayrak, Birnebun dergisinin çalışmalarını örnek gösterdi.
Tarihçi ve Yazar Mehmet Bayrak konuşmasının devamında, devletin izlediği inkar ve asimilasyon politikaları sonucu Alevi Kürtlerin Orta Anadolu’da yaşadıkları sorunları örneklerle anlattı. Tarihçi ve Yazar Mehmet Bayrak konuşmasının sonunda, Orta Anadolu Kürtlerin örgütlü yapıları ortak paydalarda bir araya gelmeleri Ulusal kimliğe ve ortak düşüncede birleşmeye katkı sunacaktır dedi ve Orta Anadolu Kürtleri adına düzenlenen bu tarihi günde emeği geçen herkese teşekkür etti.
Orta Anadolu Kürtleri ilk kez seslerini duyurdu:
İlk defa düzenlediğimiz bu konferansımız başta dil, kültür, tarih ve temel hak ve özgürlükler açısından Orta Anadolu Kürtleri’nin sesinin duyulması için çok önemli olmuştur. Orta Anadolu Kürtleri ilk defa böylesi bir uluslararası platformda hem seslerini duyurma imkanı hemde yaşadıkları baskıları dile getirme fırsatı bulmuşlardır. Orta Anadolu Kürtleri üzerindeki asimilasyon ve inkar politikasının uluslararası kamuoyunda dillendirilmesi ve bu konuda bazi pratik adımların atılması hem Kürt sorunun barışçıl çözümüne ve hemde Türkiye`nin demokratikleşmesine katkı sunacaktır. Nitekim farklılıkları zenginlik olarak gören etnik ve – dini gruplara uluslararası standartlara göre yaklaşan bir Türkiye AB`ye kabul görür ve gelişir.
Konferansımızda özel bir sonuç bildirgesinden ziyade Orta Anadolu Kürtleri’nin tarihi ve üzerlerindeki baskılar dile getirilmiştir. Konferansta konuşma yapan değerli parlamenterler ve tarihçiler kısa şu görüş birliğine varmışlardır:
Orta Anadolu Kürtleri, Türkiye de “Orta Anadolu” olarak tanımlanan coğrafik bölgede, yoğun olarak da, Ankara’nın güneyi, Konyanın kuzeyi ile komşu il ve ilçelerde (Çukurova’dan Adapazarı’na kadar) yerleşik olarak yaşayan ve nüfusu 2 milyon civarında bulunan Kürtlerdir.
Tarihsel süreç ve Köken
Orta Anadolu Kürtlerinin büyük bir bölümü, Osmanlı İmparatorluğu’nun savaş ve mezhep politikaları ile yönetim tarzının zorunlu kıldıĝı demografik yapı değişikliği politikaları sonucu, Orta Anadolu’ya göç etmişlerdir.
Geriye kalan nispeten daha küçük bölümü ise, Cumhuriyet’in tekçi, milliyetçi, jakoben, retçi, inkarcı, asimilasyoncu politikalarına karşı gelişen isyanların bastırılması veya devletin demografik yapıyı deĝiştirme politikaları sonucu göç etmişlerdir.
Orta Anadolu Kürtleri, Kürtçenin değişik lehçelerini konuşmakta, din olarak da büyük bir kısmı İslam’ın sünni mezhebine, küçük bir bölümü de Alevi mezhebine inanmaktadır.
Orta Anadolu Kürtlerinin büyük bir kısmı köylerde yaşamakta olup temel ekonomik uĝraş tarım ve hayvancılıktır. Kentlerle ilişkiler, üretim ve ulaşım araçlarının gelişmeye başladıĝı 1960’lı yıllardan sonra başlamıştır. Bu yıllardan sonra kentlerde okuyan nüfusta da ciddi bir artış görüldü.
Orta Anadolu Kürtleri Kürdistan’dan kimi kaynaklara göre 1200`lü yıllarda baslayan ama yogun olarak 1500`lü yillar da sürgün edilmiş ve zoraki göce tabi tutulmuşlardır, buna rağmen doğuştan var olan kimliklerini korudular. Orta Anadolu Kürtleri, Anadoluyu kendilerine vatan olarak benimsemişlerdir. Anadoluyu terk etme ve Kürdistan a tekrar göç etme imkanları ve düşünceleri yoktur.
300.000 Bin Orta Anadolu Kürdü Avrupa Vatandaşı:
Özgür ve demokrat bir ortamda yaşama olanağından yoksun olan, asimilasyonun tüm yöntemleri’nin üzerilerinde denendiği Orta Anadolu Kürtleri 1960 yılların’dan sonra Avrupa ya göç ettiler, Avrupanın değişik ülkelerine yerleşmeye başlamışlardır. Bugün itibariyle Avrupa ülkelerinde yaklaşık 600.000 bin Orta Anadolu Kürdü yaşamaktadır. Orta Anadolu Kürtleri’nin hemen hemen yarısı (300.000) aynı zamanda Avrupa Ülkelerinde bulundukları ülkelerin vatandaşıdırlar.
Orta Anadolu Kürtleri için Uluslararası Komite
Biz PKAN-E ve konferans katılımcıları olarak, Orta Anadolu Kürtleri’nin 300.000 lik kısmının Avrupa Vatandaşı olması nedeniyle Avrupa Parlamentosunu ve uluslararası kurumları önemsiyoruz. Avrupai kurumların bizim üzerimizdeki baskıları ve asimilasyon politikalarını görmeye ve Türkiye ile geliştirdikleri anlaşma ve müzakerelerde güçlü bir şekilde dillendirmelerini bekliyoruz.
PKAN-E olarak Avrupai kurumlar ile daha fazla ilişki ve diyalog içerisinde olmak, Orta Anadoluda yaşayan Kürtlerin durumunu incelemek için bir araştırma bürosunun kurulması, ve destek çalışmaları yapması gerekmektedir. Bu çerçevede bir çalışma komitesi kurulmasını karar altına almıştır.
Orta Anadolu Kürtleri Din ve Diyanet
Devlet genel’de Kürtlerin, özelde Orta Anadolu Kürtlerine uyguladığı bir politika’da Orta Anadolu Kürtlerini islamla asimile etmek. Bu uygulanan politika İslamın özüne terstir, devlet ve iktidar islamı kendi politikaları doğrultusunda kullanmasıdır. Devlet ve iktidar, Orta Anadolu Kürtlerinin kimlik ve varlıklarını inkar ederek din istismarına karşı mücadele etmek için Demokratik İslam Kongresi kazanımlarını hem Avrupa’da hemde ülke’de uygulamak. Bu çalışmaları Anadolu’da yaşıyan tüm Kürtleri ve toplumun her kesiminden insanlarımızı katmaya çalışmak.
PKAN-E gerekliligi ve Örgütlenme
Orta Anadolu Kürtleri’nin en hayati sorunu, asimilasyondur ve yaşanan yoĝun asimilasyon politikaları sonucu, bugün yok olmayla karşı karşıyadırlar.
Bu yok olma sürecini durdurmak için,dilimiz, kimliğimiz,kültürümüz, yaşam tarzımız ve inançlarımızın korunması ve geliştirilmesi ve anayasal güvence altına alınması amacı ile, Orta Anadolu Kürtleri 2015 yılında ilk kendi özgün örgütlenmelerini Avrupa’da PKAN-E, Platforma Kurdên Anatoliya Navîn-Ewrȗpa, (Orta Anadolu Kürtleri Platformu – Avrupa) gerçekleştirmişlerdir. Tüm bu konularda akademik ve bilimsel çalışmalar yapmak, bugüne kadar bireysel olarak yapılmış tüm çalışmaları bir araya toplamak, yine 3.cü veya 4.cü göcünü yasayan orta Anadolu Kürtlerinin hem Avrupa da hemde Anadolu da temsiliyetini kurumsal olarak saglamak için güclü bir örgütlülüge ihtiyaç olduğu açığa çıkmıştır.
Orta Anadolu Kürtleri hem devletten hemde Ulusal Kürt Hareketin’den kendilerine özgün talepleri vardir, bu özgün taleplerin dikkate alınması Anadolu’da yaşayan tüm Halklar mozaiği’nin eşit , demokratik ve yan yana barış içinde olması demektir.
PKAN-E ,AP Orta Anadolu Kürtleri adına yapılan Konferans katılımcıların konuşmalarını bir kitapçık olarak önümüzdeki dönemde hazırlamayı hedeflemektedir
Platforma Kurdên Anatoliya Navîn Ewropa ( PKAN-E)