O
Kürtleri kan ve ateş içinde bırakan bir ülke, bir devlet ve yönetimi bu kadar omurgasız olabilir mi? Çıkarlar devletlere herşey yaptırır ama bu kadar da onursuzluk fazla doğrusu. Amerika gibi bir devlet ve yönetimi bu kadar büyük bir utançla başını kaldırıp onurluca dolaşabilir mi? Şuan görünen durumu ile öyle gözüküyor ama bence bu geçici; çünkü büyük bir devleti yönetenler bu kadar omurgasızlığı tahammül edemez ve bu onursuzlukla, milletler arasında gururlu dolaşamaz. Görüldüğü kadarı ile yaşananlar Amerika’yı yönetenlerin umurunda değil gibi, çok rahat gözüküyorlar ve ’Kürtler Esad ile anlaşabilir!’ diyebiliyorlar. Beş yıl yan yana savaştığın, ‘müttefikim’ dediğin, övdüğün bu insanları nasıl olurda kan gölü, ateş içinde bırakırsın ve gururla milletler arasında dolaşabilirsin? Bu mümkün değil ve büyük bir oyunun bir parçası sadece.
ABD yöneticilerinin ne düşündüklerini Trump açıkladı aslında: Türkiye’ye savaş açmak, arabulucu olmak ve ambargo uygulamak olarak dışa vurdu. Arabuluculuğu Türkiye kabul etmedi, savaşmayı da göze almayarak başkasına havale etti. Bunun şöyle gelişme ihtimali yüksek: ‘Suriye’den çekiliyoruz’ babında açıklamalar yaptı ve çoğu yorumcu ABD’nin çekildiğini ve çekileceğini söylüyor; bence bu bir yanılgı! Amerika Suriye’den çekilmeyecek! Ne zaman Esad veya yeni Suriye yönetimini tam teslim alırsa o zaman askeri olarak çekilir; onun dışında asla çekilmeyecek. Ama Suriye sahasındaki satranç taşları üzerinde Kürtleri mat/kurban etmek için yeni bir hamle yaptı. Nedir bu hamle?
Aslında çok basit: Türkiye, Amerika’nın Ortadoğu’daki planlarına köstek olarak ve S-400’leri alarak, Amerika-NATO ile Rusya’yı karşı karşıya getirmek istedi. Bunun sonucunda NATO’dan ayrılmaya kadar gidebileceğini göze aldı gibi gözüktü. Amerika yönetimi bunu cidiye aldı ve aynı oyun kuralları ile bu sefer Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirmeyi planlıyor; hatta buna İran da dahil. Bu nasıl olacak?
Birinci aşamada, Türkiye ve çetelerinin Kürtlere saldırmasına, sivilleri öldürmesine, hastahaneleri bombalamasına ve savaş suçları işlemesine kapıyı araladı. Bunları yarın Türkiye’ye karşı kullanmayacağının garantisi yok. Burada Kürtleri kurban seçti, bu görülüyor ama ileride Kürtler için bir kazanım planlayıp planlamadığını şimdilik bilmiyoruz. Bunu planlamasına alma ihtimali var; yoksa bu utanç yüz yılarca unutulmaz ve kara bir leke olarak herzaman karşılarına çıkacaktır. Yok Kürtleri tamamıyla hesap dışı bırakıp, eski yörüngesine dönerek, güçlünün yanında yer alır ve Kürtlerin hayallerini başka bahara mı bırakacak? Kürtler gibi bir gücü tamamıyla kaybetmeyi göze almasının da zor olacağını düşünüyorum.
İkinci aşama; Kürtler Esad ile anlaşabilir dedi, peki nedir bunun anlamı? Meseleyi iyi bilen Amerika, Kürtlerin, Esad ile Rusya’nın arabuluculuğunda anlaşacağını, devletin müttefikleri yardımı ile sınırlarını korumaya çalışacağını biliyor. Nihayetinde QSD ile Suriye, Rusya’nın garantörlüğünde anlaştı ve bunun sonucunda Suriye askerleri sınırlara sevk edilecek. Bu durum şöyle bir duruma yola açar: Suriye, Rusya, İran, Hizbullah ve Kürtler Türkiye’ye karşı aynı cephede yer alacak. Ya Türkiye çekilecek, ya da bunlar ile savaşmak zorunda kalacak. Erdoğan’ın danışmanı: “Suriye ordusu doğuya gelirse savaş çıkabilir” dedi. Rusya’ya rağmen Türkiye bunu göze alır mı? Alırsa Tramp’ın: “Çok zekice çekildik” demesinin arkasındaki plan yaşam geçecek ve kuşkusuz çok sevinecektir. Bu arada kısmi ambargo ile de sıkıştıracak. Böylece Türkiye kuruculuğunu yaptığı oyunun tutsağı ve kesin kaybedeni olacak. Bir final savaşı, taşlar doğru veya eğri yerine tekrar oturacak. BM’in Suriye sorumlusunun Kürtleri veya Rojava yönetiminden kimseyi Anayasayı Hazırlama Komisyonuna çağırmamasının sebebi de, Türkiye’ye Rojava saldırılarına izin vermesinin arkasındaki sebep de ABD’nin derin oyunun parçaları.
Olası bir savaş durumunda, Rusya ve diğer güçlere karşı Türkiye tekrar Amerika’nın kucağına oturmak zorunda kalacak. O zaman Amerika’ya karşı herhangi bir ön koşul öne süremeyecek, tamamıyla onlara teslim olacak. İşte o zaman Amerika isteği gibi onlar ile oynayabilecek ve planladıklarını kabul ettirecek. Böylesi bir durumda Amerika’nın Türkiye’ye dayatmaları ne olacak? Bunun içinde Kürtler ile ilgili bir istek olacak mı, olmayacak mı? Bence işin püf noktası burada. Türk devletinin Kürt iradesini kabul etmesini ileri sürecek mi, sürmeyecek mi? Şimdilik bunlar sadece öngörü ama mümkün olabilecek şeyler.
Son aşama da pazarlıklar devresi olarak gündeme gelecek. Öncelikle Rus ve Amerika görüşmeleri ve pazarlığının arkasından diğer güçlerin pozisyonu tekrar masaya yatırılacak. İşin kesin kazananı Amerika olurken, Kürtlere yaptıkları omurgasızılığın karşılığı olarak Güney Kürdistan benzeri bir oluşuma izin vermeleri ve Kuzey’de barış görüşmelerinin tekrar başlaması da ihtimaller arasındadır.
Yazı daha önce Yeni Özgür Politika da yayınlandı.