HDP İsveç Temsilcisi Bozlak, burada yaşayan seçmenlerin de referandumda tek adam rejimine karşı ‘Hayır’ diyeceğini açıkladı ve herkesi sandıklara gitmeye çağırdı.
HDP İsveç Temsilciliği, 8-9 Nisan günlerinde Stockholm’de diktatörlüğü onaylayan yeni anayasa için yapılacak halk oylamasında sandıktan ‘Hayır’ oylarının ezici bir çoğunlukla çıkması için geçtiğimiz ay başlattığı çalışmaları hızlandırdı.
Bir seçim koordinasyonu oluşturan temsilcilik, İsveç’in değişik birimlerinde yaşayan Türkiye ve Kürdistanlılarla ilişki kuruyor ve referanduma katılmalarını, ‘Hayır’ oyu kullanmalarını istiyor.
HDP İsveç Temsilcisi Hasan Bozlak, anayasanın bir toplumsal sözleşme olduğunu ve bu nedenle de toplumun en geniş kesimleri tarafından kabul edilebilir olması gerektiğini söylüyor.
‘KATLİAMLAR YAPIP SEÇİMLERİ KAZANDILAR!’
HDP ve demokratik güçlerin uzun süreden beri toplumun ihtyaçlarına cevap vermeyen, anti-demokratik 1982 askeri darbe anayasasının değiştirilmesi için mücadele ettiğini belirttikten sonra şunları kaydetti:
”Ama şu anda gündeme getirilen böyle bir değişiklik mi? Hayır, tam tersine her şeyi daraltan merkeziyetçi, devletçi, tekçi, cinsiyetçi, milliyetçi insan hak ve özgürlüklerini daha da daraltan, kuvvetler ayırımını ortadan kaldırarak tek adam diktatörlüğüne yol açan bir teklif. AKP ve MHP’nin böyle bir anayasa teklifini neden gündeme getirdiğini anlamamız için biraz geriye bakmamız lazım.”
HDP’nin 7 Haziran seçimlerinde demokratikleşme projesinin Kürdistan’la sınırlı kalmayıp Türkiye’nin dört bir yanında karşılık bulmasıyla AKP’nin tarihinde ilk kez tek başına hükümet kuramadığını, aynı dönemde Kürt Özgürlük Hareketi’nin Kobanê’deki direniş ve zaferinin Kürt sorununu uluslararası arenaya taşıdığını hatırlatan Bozlak, Erdoğan’ın AKP’yi yeniden iktidara getirmek için izlediği stratejiyi şöyle özetledi:
”Devlet ve Erdoğan, Kürt sorunu ve Türkiye’nin demokratikleşme taleplerinin kendi kontrollerinden çıktığını fark ettiler. Bunun için savaş konseptini devreye koyarak barış sürecini bitirdiler. Erdoğan halkın iradesini yok sayarak yeniden seçime giderken, Suruç, Ankara, Diyarbakır’da katliamlar yapıp halkı sindirerek 1 Kasım seçimlerini kazandı.
Kürt kentlerini yok ettiler, postallarla evlerimize kadar girdiler, zulüm ve hakaret yaptılar; cenazelerimiz sokakta kaldı, kadın gerillaların cenazelerini çıplak olarak yerlerde sürüklediler, insanlarımız, çocuklarının cenazelerini buzdolabında saklamak zorunda kaldı.”
Bozlak, 15 Temmuz darbe girişimini bir fırsat olarak gören Erdoğan’ın darbecilere karşı mücadele bahanesiyle büyük bir kırım başlattığını, 20 bini Kürt 130 bini aşkın insanı işten attığını, 6 milyon halkın iradesini temsil eden HDP’li milletvekillerini, DBP’li belediye eş başkanları ve binlerce HDP’liyi tutuklattığını söyledi.
‘HDP’Yİ İŞLEVSİZLEŞMEYİ HEDEFLEDİLER’
Başta eş başkanlar olmak üzere HDP’lilerin tutuklanmalarının bilinçli ve uzun vadeli bir planın ürünü olduğu ve yapılacak halk oylaması öncesi HDP’yi işlevsiz bir hale getirmeyi amaçladığı değerlendirmesini yapan Bozlak, böylesi bir ortamda yapılacak referandumun meşru olmayacağına dikkati çekti. Bozlak ”Erdoğan ve AKP rakibinin elini kolunu bağlayıp dövmeye calışarak kahramanlık taslıyorlar. Devletin her türlü olanağını refarandumdan Evet çıkması için kullanıyorlar. Referandum da Hayır seçeneğini terörle eşdeğer sayıp bütün kesimlere psikolojik savaş başlatmış durumdalar” dedi.
Bozlak, daha önce yapılan seçimlerde Türkiye’de HDP’nin yarattığı seçim atmosferi ve heyacanının yurt dışında yaşayanları etkilediğini, ancak referandum öncesi HDP’ye yönelik baskı ve tutuklamalardan dolayı Türkiye’deki çalışmalarda bir daralma gözlemlediğini söyledi.
‘HALKLARIN HAYIR DEMESİ İÇİN BİNLERCE GEREKÇESİ VAR’
AKP-MHP savaş cephesinin ‘Hayır’ diyenler üzerinde baskı ve terör uyguladığı koşullarda yurt dışındaki çalışmaların taşıdığı önemi de Bozlak, şöyle açıkladı: ”Yurt dışında yaşayan bizlere daha fazla görev düşüyor. Başlattığımız ‘Hayır’ kampanyasını sokaklara, işyerlerine, kahvelere ve evlere yayıyoruz. Tek tek insanlara ulaşacak ve burada oluşacak heyacanı Türkiye halklarına duyuracağız.”
‘SANDIKLARA GİDELİM’
İsveç’in çağdaş demokrasiye öncülük ettiğini söyleyen HDP İsveç Temsilcisi Hasan Bozlak, şunları da ifade etti: “Demokrasi, insan hak ve özgürlükleri nedir? Ne değildir? Bunları çok iyi biliyoruz, bunu yaşayarak içselleştirdik. İsveç’te yaşayan Kürt, Türk, Ermeni, Asuri-Süryaniler Türkiye’de yapılacak gerici anayasal değişikliklere ‘Hayır’ diyecek. İsveç kesinlikle ‘Hayır’ diyecek. Halkların ‘Hayır’ oyu kullanmak için binlerce gerekçesi var ama AKP’nin bir tek ‘Evet’ gerekçesi var. O da Erdoğan’ı Türk usulü başkan yapmak. İsveç’te yaşayan tüm seçmenler sandık başına gitmeli ve ‘Hayır’ oyu vermeli.”
Alıntı: Firatnews