31 Mart Yerel Seçimlerine sayılı günler kaldı.
Yerel Seçimlerin Kürtler ve Orta Anadolu Kürtleri için yerel seçimlerin ötesinde bir
anlamı var. ‘Var olma’ veya ‘yok sayılma’…
Orta Anadolu Kürtlerinin bir de özgün bir durumları var: Yüzyıllara yayılan bir
sürgünden sonra kendilerine vatan yaptıkları topraklarda büyük bir inatla dilini ve
kültürünü, kısacası kendini koruma çabası ve mücadelesinin sahibidirler Orta
Anadolu Kürtleri.
Oy Verirken
Orta Anadolu Kürtlerinin yüzyıllardır verdikleri bu kendini koruma mücadeleleri,
oy verirken Orta Anadolulu Kürt seçmen için en belirleyici faktör olmalıdır. Hangi
parti Kürtlüğün ve Kürtçenin de içinde olduğu çok kültürlü ve çok dilli bir toplumu
hedefliyorsa ona oy vermelidir.
Hiç kuşkusuz bu parti Dem Partidir. Çünkü parti programında ‘anadilinde eğitim’e
yer veren tek parti Dem Partidir.
Seçimlerin Anlamı
Orta Anadolu Kürtleri için Kulu ve Cihanbeyli’de belediye seçimlerini kazanmak,
yüzyıllardır verdikleri bu mücadelenin siyasi bir kazanıma dönüşmesi anlamına
geliyor. Bu kazanım, Orta Anadolu Kürtlerinin var olma mücadelesi için yeni bir
mevzi anlamına geliyor ve çok önemlidir. Çünkü geleneksel metotlarla korunan
Kürtlüğün ve Kürtçenin bu iletişim çağında korunması artık imkansızdır. Kürt
olmanın ve Kürtçenin siyasi kazanımlarla siyasi bir statüye sahip olması gerekiyor
artık. Bu yolda Kulu ve Cihanbeyli belediyelerini kazanmak bir ilk adım olacaktır.
Tavır Almak
Bireyin ve partilerin tavrını belirleyen şey ‘söyledikleri’ değil, ‘durduğu yer’dir.
“Kürt kardeşlerimiz” diyen MHP’nin sözüne inanılabilir mi? Elbette inanılmaz,
çünkü MHP Kürtlerin karşısında bir yerde duruyor.
Dem Parti ve Kürtlerin temsilcilerine karşı söylemlerinde MHP kadar kantarın
topuzunu kaçırmayan CHP, AKP ve diğer partiler de aynı yerde duruyorlar elbette;
yani Kürtlerin karşısında bir yerde…
Şimdi CHP’nin Kulu Belediye Başkan Adayı Kürt Özlem Demir ve Cihanbeyli
Belediye Başkan Adayı Kürt Dr. Fırat Kızılkaya nerede duruyorlar?
AKP’nin Kulu Belediye Başkan Adayı Kürt Abdurrahim Sertdemir ve Cihanbeyli
adayı Mehmet Kale nerede duruyorlar?
Kürtlerin karşısında bir yerde elbette…
Durdukları yer yanlış ve Kürt karşıtı bir yer olduğundan sözlerinin bir önemi ve bir
inandırıcılığı yoktur.
Söylemleriyle hiçbir Orta Anadolu Kürdünü kandırmasınlar!
Hiçbir Orta Anadolu Kürdü de onların sözlerine kanmasın!
Çünkü Kürtler hakkındaki olumlu sözlerinin MHP’nin “Kürt kardeşlerimiz”
söyleminden öte bir anlamı olmayacaktır!
Burcu Köksal’ın Safında Yer Almak
Şimdi adı geçen bu dört Kürt adayın kimin yanında saf tuttuklarının, dün güzel bir
örneğini gördük: CHP’nin Afyonkarahisar Belediye Başkanı Adayı Burcu Köksal’ın
safında…
Hani şu “Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları, DEM Parti hariç
bütün siyasi partilere açık olacak” diyen CHP’li ırkçı, faşist adayın durduğu yerde
duruyor bu dört Kürt aday. (https://www.dailymotion.com/video/x8tyd8k)
Ben insanım, demokratım ve özellikle de Kürdüm diyen biri, nasıl Burcu Köksal ile
aynı yerde saf tutabilir? Nasıl içine sindirebilir onunla aynı yerde durmayı?
Burada ‘Kürt’ vurgusu yapmamız kesinlikle milliyetçi bir tavır olarak anlaşılmasın.
Kürdün derdini anlamak için ‘Kürt’ olmak gerekmiyor; insan olmak gerekiyor. Bu
anlamda çağrımız Kürtlerin yanında kendisine ‘insanım’ diyen herkesedir.
Ancak yüzyıllara yayılan bir sürgün ve 100 yıllık aktif bir asimilasyon politikasının
mağduru ve kurbanı olan Kürtlerin ve Orta Anadolu Kürtlerinin durdukları,
duracakları ‘doğru yeri’ seçmeleri, haklı bir beklenti değil mi? Bunun tersi
“Kurbanın katiline âşık olması” durumu olmaz mı?
Fırat Kızılkaya Örneği
Bu dört adaydan biri eski bir HDP’li ve yeni CHP’li Cihanbeyli Belediye Başkan
Adayı Dr. Fırat Kızılkaya. HDP belediye başkan adaylığından CHP Belediye Başkan
Adaylığına savrulmuş bir kişi.
Bir insan siyasetin bir ucundan diğer ucuna nasıl savrulabilir? Kendi var olma
mücadelesi saflarından, kendini yok sayan siyasi bir partinin, şu seçim sürecinde
dahi Kürt kelimesini ağzına almaktan kaçınan bir partinin saflarına nasıl ve neden
savrulabilir?
Elbette Kürtlük ve anadili için değil!
Tabi ki koltuk ve makam sevdası için. Bunun başka mantıklı bir açıklaması yoktur.
Var Olma Mücadelesi
Ama biz iyi biliyoruz ki var olma, kendisi olma mücadelesi kadar zor ve fedakârlık
gerektiren bir mücadele yoktur. Bu fedakârlık bazen hapislik, bazen de canınız
olabilir.
Bu mücadelenin onuru kadar değerli ve kalıcı bir onur da yoktur. Çünkü bu
mücadele sadece bugün için değil yarın için, çocuklarımız için verilen bir
mücadeledir. Yine biz iyi biliyoruz ki “Bugünlerden geriye, bir yarına gidenler
kalır/Bir de yarınlar için direnenler.”
Murat Bozlak ve Faik Candan’dan böyle onurlu bir mücadelenin mirası kaldı bize.
Biz de onların mirasını yarına taşıyacağız.
Fırat Kızılkaya ve diğer benzer üç Kürt adayın koltuk ve makam sevdalarından
yarına bir şey kalmayacak.
Bugün hapiste olan Kürt kadın hareketinin öncülerinden Leyla Güven’in
mücadelesinin başta kadınlar olmak üzere bütün Orta Anadolu Kürtlerine
yüklediği bir sorumluluk var: Onun izinden yürüyen Eylül Yaylacı’yı Leyla Güven’in
doğduğu ve büyüdüğü topraklarda belediye başkanı yapmak. Bu fırsat iyi
değerlendirilmelidir.
Halkımıza çağrımız seçimlerini kendilerinden yana, dillerinden yana, onurlarından
yana yapıp Murat Bozlak, Faik Candan ve Leyla Güven’in yanında saf tutmalarıdır.
Bunun için oylarımızı kendimize verelim!
Bunun için oylarımızı dilimizden, kültürümüzden yana kullanalım!
Oylarımız Dem Parti’ye!
PLATFORMA KURDÊN ANATOLIYA NAVÎN-PKAN