Daha önce de Kürdistan Ulusal Kongresi’nin (KNK) çalışmalarını konu alan birkaç yazı yazmıştım. Son aylarda Kürtler arası ulusal birlik çalışmaları hararetlenince KNK tekrar gündemde yerini aldı ve çok değerli emekler vererek bazı girişimlerde bulundu. Bu çok yönlü girişimleri doğuran nedenlerin başında da Kürtlerin kazanımlarına olan tehditler geliyor… Bunu gören KNK yönetimi, derhal bir heyet oluşturarak Güney Kürdistan, Rojava ve dünyanın değişik alanlarında bazı girişimlerde bulunmak üzere harekete geçti. Yaptığı çalışmalarda önemli bir kazanım elde etti mi, etmediyse bunun nedenleri nelerdir? Gibi bazı yönleri masaya yatırmak gerekiyor.
KNK’nin 19. Genel Kurul toplantısı 2019’un 18-20 Ekim tarihlerinde gerçekleşti. Yeni eşbaşkanlar ve yönetim kurulu seçildi. Seçilen bu insanlar daha evine dönmeden, bir dinlenme kahvesi içmeden Güney Kürdistan ve Rojava’da, ulusal birliğin daha da genişletilmesi hamlesine girişti. Bu girişim zaruri idi, çünkü içinde yaşadığımız durum ve koşullar, kazanımlarımıza olan tehditler, bunu dayatıyor, Kürt Halkı da bunu gönülden istiyordu.
Eşbaşkan sayın Ahmet Karamus yönetimindeki heyet 8 Aralık tarihinden itibaren Güneydeki çalışmalarına başladı. Nezaket icabı, ilk başta sayın Mesud Barzani, bölge başkanı ve başbakanı nezdinde resmi görüşme taleplerini içeren yazılı belgeler gerekli kurumlarımıza iletilmiş. Yanıt alamayınca sayın Barzani’nin danışmanı ile temas kurularak, sözlü görüşme talebi tekrar iletilmiş. ‘Resmi olarak müracat edin!’ yanıtından sonra ikinci defa yazılı bir müracat olur ve beklemeye başlarlar. Heyet üç gün bekler ve yanıt gelmeyince, Kürdistan’ın bu parçasındaki irili ufaklı bütün siyasi partileri, Parlamento’yu, sivil toplum kuruluşlarını, aydınları ve düşünce kuruluşları ile geniş toplantılar yapar. KDP’den olumlu veya olumsuz bir yanıt alamazlar. Değişik kanallar vasıtasıyla tekrar bir yoklama yapılır, bu sefer görüşme isteğinin ‘Polit büroya iletildiği’ yanıtından başka bir sonuç çıkmaz.
Bilindiği üzere KNK’nin bünyesinde 38 tane Kurdistanî parti ve örgüt; yüzbinlerce insanı temsil eden onlarca sivil kurum ile yüzlerce aydın ve entelektüel insan var. Bu iradeyi temsil eden bir kuruma yanıt verilmemesi elbette düşündürücü ve üzücü. Bununla da kalmayarak heyetin Rojava’ya geçişine de izin vermezler!
Semalka kapısından günde belki yüzlerce insan, araç, heyet, tüccar vs geçiyor ama Kürt halkının çoğunluğunu temsil eden bir heyete izin verilmiyor! Parlamento başkanı bile: ‘Orası bizim elimizin ulaşmadığı bir alan!’ diyebiliyor ki bu güney halkımızın iradesinin bile nasıl ayaklar altına alındığının göstergesi. Sonuç olarak KNK heyeti Rojava’ya bırakılmadan ve KDP ağırlığındaki hükümet ile görüşmeden dönmek zorunda kalır. Şimdi sormak lazım, ulusal birliğin önüne engel olan kim? Buna engel olanlar acaba kendi iktidarlarının kaybolmasından mı, yoksa dış güçlerin, özellikle de Türkiye yönetiminin baskısından mı korkuyor? Neden biri veya ikisi birden de olsa sonuç Kürt birliğinin genişletilmesine vurulmuş bir darbedir bu!
Gidin Kürdistan’ın herhangi bir köşesinde yaşayan bir Kürt’e, Süryani’ye, Asuri’ye, Ermeni’ye, Türkmen’e, Çeçen’e derdimizin çaresi nedir diye sorun, size ‘birlik’ diyecek ama bizim beyler buna ilgisiz. Ülkemizin bu parçasında yönetimi elinde bulunduranlara birlik gerekli değil mi? Kendi evindeki birliği, düzeni, gücü toplamayanlar, dışarıda kendisini yutmak için bekleyen fırsatçıya karşı nasıl koruyacak?
Eğri oturup doğru konuşmak lazım, Rojava’daki birliği engelleyen de aynı zihniyet. Rojava’daki halkımızın bütün istek ve çağrılarına rağmen, kendi ulus üyelerinin geçişine izin vermeyen bu zihniyeti mahkum etmek ve halkımızın bu keyfiliğe karşı tavır alması gerekir. Yoksa, avantajların birer birer kaybedilmesi ve özgürlük hayallerimizin bir yüzyıl daha ertelenmesi riski var. Aynı zamanda, bu yolda canını vermiş onbinlerce çiçek gibi güzel kızımızın ve dağ gibi heybetli gençlerimizin vasiyetine ihanet olur.
Çünkü Kürt halkı er veya geç, iç ve dış güçlerin engellemelerine karşı mutlaka birliğini, dirliğini sağlayacak kararlılıktadır. Bunu başaracak ve hiçbir güç buna engel olamayacaktır!