LEYLA GÜVEN VE AÇLIK GREVİNDEKİ ARKADAŞLARININ EYLEMLERİNE SESSİZ KALMAYALIM!

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eşbaşkanı, HDP Hakkari Milletvekili, bir anne, bir babaanne, Orta Anadolulu bir Kürt kadın, Kürt kadın hareketininin önemli simalarından hemşerimiz LEYLA GÜVEN’in açlık grevi 6 ayı geçti. Onu izleyen, cezaevleri, Avrupa ve dünyadaki açlık grevi eylemcilerinin sayısı 7 bini aştı.Eylemcilerden30 u eylemini ölüm orucuna çevirdi.

Eylemcilerin yaşamı riskli bir devrededir. Canlarını ortaya koyarak, yaşam hakları üzerindeki tehlike ile beraber gittikleri yolda devam etme kararlılığında oldukları açıktır.

Leyla Güven ve arkadaşları, sadece hukukun işletilmesini istiyorlar.

Onları bu yoldan döndürecek şey; Türkiye’de geçerli olan ama uygulanmayan yasaların uygulanmasıdır!

Taleplerinin karşılanması, yani “Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecritin son bulması”, Türkiye’de barışın yolunu açacaktır.

Bu yol açıldığında, ne Yusuf Karabulut (AlişerXelikan) ne de Anadolu’nun gariban halkının evlatları ölmeyecektir.

Hiç şüphesiz açlık grevi eylemleri çok büyük ses getirdi.

Ama maalesef insanların büyük bir kısmı halen sessiz. Altı ayı aşan ve masumane talepler içeren bir açlık grevikarşısında bu kadar ilgisiz olunmamalı!

Annelerin barış çağırılarına kulak verilmeli!

Bu yazı kaleme alınırken, basına düşen bir habere göre Adalet bakanı Abdulhamit Gül sayın Abdullah Öcalan ile görüme yasağına ilişkin kararların kaldırıldığını belirtti.Avukatlar ise yasağın kaldırıldığı tarihten sonra yapılan görüşme başvurularına cevap verilmeyerek zımni bir ret kararı ile karşı karşıya olduklarını belirttiler. Devlet yetkililerini ciddiyete davet ediyor, alınan kararın gereğini yapmalarınıumuyoruz.

SAVAŞ ÖLDÜRÜR YA DA ÖLENE DEK ACILARA MARUZ BIRAKIR. BARIŞ YAŞATIR!

Vatandaşına karşı bu kadar kindar, umursamaz, kutuplaştırıcı ve savaş çığırtkanlığı yapan Türk devlet yetkililerinin de sorumluluklarının bilinciyle davranarak Leyla Güven ile başlayıp sayıları bugün 7000’e insana ulaşan açlık grevi eylemcilerinin ve 30 ölüm orucu eylemcisinin istemlerine olumlu cevap vermeleri gerektiğini bir kez daha belirtiyoruz.

Strazburg’daki açlık grevi eylemcilerinden hemşerimiz Nurgül Başaran’ın dediği gibi Leyla’nın çağırısına sessiz kalamayız. Yarın geç olmadan, başta Orta Anadolu Kürtleri olmak üzere tüm halkımızı, dostlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve vicdan sahibi herkesi demokratik tepkisini daha da yükselterek açlık grevi direnişçilerinin sesine ses katmaya çağırıyoruz.

Çaĝrımızı Martin Luther King’in bir sözüyle bitirelim: “Her şeyin sonunda düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız” Yarın sessizliğinizle hatırlanmak istemiyorsanız ve Leyla’nın yüzüne bakacak yüzünüz olsun istiyorsanız, bugünden sesinizi yükseltin!..

PKAN

PLATFORMA KURDÊN ANATYOLIYA NAVÎN