Çok değerli dostlarım, sevgili arkadaşlarım…
Hepinizi yürekten selamlıyorum.
Sanırım bu mesajım sizlere okunduğunda, yeni yaşamın, yeni umudun ve yepyeni bir geleceğin sözcülüğünü yapmak üzere beni Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etmiş olacaksınız.
Her şeyden önce bu şerefli göreve beni layık görmüş olmanızdan büyük onur duyduğumu belirtmek isterim. Siyasi rehine olarak F tipi bir hücrede tutuluyor olmama rağmen, bu zorlu misyonu yerine getirebileceğime inanmış olmanız, omuzlarımdaki yükü daha da arttırmıştır.
Bu süreçte bana güvenen, inanan, dostluğunu, dayanışmasını, desteğini bir an olsun esirgemeyen bütün halkımıza ve partim HDP’ye en derin şükranlarımı sunuyorum.
Bütün baskılara, tehditlere ve saldırılara rağmen, yüreği benimle birlikte atan milyonların bu erdemli duruşu göstermiştir ki, 6 milyon kişinin sığabileceği bir hücre henüz icat edilemedi. Bir buçuk yıldır bu hücrede sizlerle birlikte nefes aldım ve sizlerle birlikte yaşadım. Özgürlük, demokrasi, eşitlik, adalet ve barış değerlerini sizler adına burada da temsil etmeye çalıştım. Neredeyse her gün, aralıksız bir şekilde aleyhime yürütülen karalama, iftira, hakaret kampanyalarına rağmen sevginizin ve güveninizin artarak devam etmesi, sorumluluğumu arttırmıştır. Bana düşen şey de, bedeli ne olursa olsun sizlerin bu duruşuna layık olmaktır.
Bunun için, elimden gelenin fazlasını yapacağımdan kuşkunuz olmasın. Ancak takdir edersiniz ki, burada elim kolum önemli ölçüde bağlıdır. Şimdi, benim elim de kolum da, sesim de, nefesim de sizsiniz; gençlerdir, kadınlardır.
Zorlu ve adaletsiz bir seçim kampanyası olacağına kuşku yok. Zorbaların yaptıkları, yapacaklarının da teminatıdır. Ama yılmak yok. Geri adım atmak yok. Gece gündüz demeden ev ev, sokak sokak, köy köy dolaşmalısınız. Beni değil, yeni yaşamın güzelliğini herkese anlatmalısınız. Bir arada, barış içerisinde, kardeşçe ve eşitçe yaşamanın ne kadar güzel olacağını anlatmalısınız.
Emeği sömürülen işçinin, toprağa küsmüş perişan çiftçinin, siftah yapmadan dükkanını kapatan esnafın derdinin çözümünün HDP’de olduğunu sakin sakin, sabırla anlatacaksınız. Şiddet gören kadınların, talan edilmiş doğanın, işten atılan mağdurların, cezaevine tıkılan masumların yaralarını ancak bizim sarabileceğimizi herkese göstermelisiniz.
Yok sayılan, her gün hakaret edilen, yurttaş yerine konulmayan Kürtlerin, Alevilerin, Ermenilerin, Sünnilerin, Çerkeslerin, Arapların, Pomakların, Romanların ve daha nicelerinin kırılan onurlarını, gasp edilen haklarını ancak bizimle birlikte telafi edebileceklerine onları ikna etmelisiniz. Bu hırsızlık, talan, yolsuzluk, rant ve rüşvet çarkına ancak bizim çomak sokup bu çarkı durdurabileceğimizi, herkes sizden bir kez daha duymalı.
Bu kısa seçim kampanyasında herkes ama herkes aktif bir seçim çalışması içinde olmalıdır. Ben de buradan, küçük imkanlarla size destek olmaya çalışacağım. Göreceksiniz, 24 Haziran seçimlerinin en güzel sürprizi biz olacağız. İkinci turda kimi destekleyeceksiniz diye soranlara, büyük bir özgüvenle şunu söyleyin: “Biz ikinci turda da Demirtaş’ı destekleyeceğiz. Peki, siz kimi destekleyeceksiniz?” Buna inanın ve yapalım.
Kampanya boyunca, bütün partilerden yurttaşlarımızla kucaklaşmayı ihmal etmeyin. CHP, AKP, MHP, İYİ Parti’den Saadet Partisi’ne, HÜDAPAR’a kadar bütün partilerin seçmenleri kardeşlerimizdir. Toplumsal yaşamı cehenneme çeviren kutuplaşmayı bitirmek için elinizden geleni yapın lütfen. Bu, bizim için seçim kazanmaktan daha kıymetlidir. Bunu asla unutmayın. Provokasyonlara asla müsaade etmeyin.
En neşeli, en coşkulu halinizle 24 Haziran zaferine hazırlanın. Biz Türkiye’yi çok daha ileriye taşımak; güven, huzur, barış, refah içerisinde bir yaşam kurmak için kararlı ve inançlı bir şekilde iktidara yürüyoruz. 80 milyonun tamamına hizmet etmek için 55 milyon seçmenden görev talep ediyoruz. Kendimize, kadrolarımıza güveniyoruz. Halkla birlikte, el ele büyük bir demokrasi inşa edeceğimizden herkesin emin olmasını istiyorum.
Çok değerli yoldaşlarım, saygıdeğer halkımız;
Bizimle yan yana durmaktan imtina eden, biz yokmuşuz gibi davranan, bizi baraj altında bırakıp ezmeye çalışan bütün diğer siyasi parti yönetimleri bu tutumlarından dolayı utanacak, mahcup olacaklardır. Çünkü dışlayıp yok etmeye çalıştığınız HDP, en büyük ittifakını ezilen halklarla yapmıştır zaten. İki tuhaf ittifaka karşı artık tek bir hakiki alternatif vardır, o da HDP’dir. Yolun açık olsun HDP! Sen halka emanetsin, halkımız da Allah’a emanet olsun.
Son olarak, beni bu onurlu göreve layık gören bütün halkımıza, çalışma arkadaşlarıma, destek açıklaması yapan parti ve hareketlere, sivil toplum örgütlerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Şimdi herkesi, canla başla seçim çalışmasına, sandığı örgütlemeye ve sandıktan en büyük umudu, zaferi çıkarmaya davet ediyorum.
Biz kazanacağız, mutlaka kazanacağız.
Buna inanın ve yapalım.
Cezaevlerindeki bütün siyasetçi arkadaşlarım adına sizlere en derin sevgi ve saygılarımı iletiyorum.
Em ê bi serkevin.
Bawer bikin em ê çêbikin.
Silav û rêz
Selahattin Demirtaş
Edirne Cezaevi
4 Mayıs 2018