Sporda devlet ırkçılığı / Şoreş Reşî

Sporun kalıplaşmış bir tanımı yok ama insanlar arası dosluğun gelişmesi; değişik kültürlerin birbirini tanıması; dili, dini, rengi farklı ulusların yakınlaşması; fiziksel sağlığın yanında ruhsal sağlığı olumlu etkileyen ve dünya barışına katkı sağlayan bir etkinlik diyebiliriz. Ama geldiğimiz ülkede sporun tanımı maalesef bunun tersi. Son yıllarda, futbol sahalarındaki ırkçılığı hepimiz duymuş, yaşamış ve bir yönü ile mutlaka hissetmişizdir. En azından Kürt şehir takımlarının, Anadolu’nun batısındaki şehirlerde nasıl bir ırkçılık ile karşılaştığını görüyoruz. Kürt şehir takım oyuncuları yuhalanıyor, horlanıyor, tartaklanıyor; maçlarda askeri filmler gösterilerek şiddet öne çıkarılıyor ve iktidarlar kendilerine taraftar devşirmeye çalıyor. Bu ırkçılığın, ayrımcılığın sembol ismi, futbolu şiir gibi akıcı olan Deniz Naki oldu. Sonunda koca bir devletin futbol federasyonu da devreye girerek Naki’nin futbol hayatını bitirdiler.

Takımlar düzeyinde de Amedspor’un başına gelen kalmadı… En son Cizrespor ligden çekildi. Bir ülke sporu için utanç verici bir durum. Ama devleti ve federasyonu yönetenlerin umurunda bile olmadı, çünkü bu sonuç onların istemlerinin eseri. Karşı görüşler olmasına rağmen, bence Cizrespor yöneticileri en iyisini yaptı. Çünkü; başta Amedspor olmak üzere, diğer Kürt şehir takımları Türk futbol Federasyonun ırkçı tutumları ile karşı karşıya kalmakta. Başta saha kapatma olmak üzere, seyircisiz maç oynatma, para cezaları verme, en basit bir olayda kırmızı kart gösterme, futbolcu ve yöneticileri cezalandırmadan tutun da onlara ceza çeşidi ile Kürt şehir takımlarını liglerin dışına itme politikası güdüyorlar.

Zaten maddi destekten yoksun olan Kürt şehir takımlarını boğmaya çalışıyorlar. Bu bilinçli bir politikadır. Seyircisinin küfürlü tezahüratı, karşı takım oyuncularını darp etme ve yöneticilerin ırkçı tutumlarından dolayı cezalandırılan batı takımlarını duymadım. Olsa bile Kürt şehir takımlarına verilen cezaların belki onda biri oranındadır; bu konudaki çifte standart belirgindir. Evet bu bilinçli bir politikadır, Kürt şehir takımlarının ligden dışlanması politikası merkezi ve devlet yönetiminden kaynaklanmaktadır.

Kürt şehir takımları diyorum, çünkü sadece Kürt şehirlerinin takımlarıdır ve önyargılar ile cezalandırılmaktadırlar. Batı Anadolu’da yaşayanlar, Kürt şehir takım oyuncu, teknik direktör ve yöneticilerinin Kürt olduğu sanısı ile davranarak ırkçılık yapmaktadır. Oysa gerçek durum bunun tersidir. Çünkü saydığım bu kategorilerdeki insanaların çoğu Kürt değil. Buna rağmen Kürt şehir takımları adına tahammül edilmemekte. Spor amacından uzaklaşınca, bu devlet eliyle yapılır ve desteklenince de bunda ısrar etmenin bence bir anlamı yok. Bu nedenle bütün Kürt şehir takımlarının liglerden çekilip, alternatif ligler yaratmaları gerekir. Belediye kupaları, şehir kupaları veya başka şeyler.

Devlet tarafından yapılan muamele herkes tarafından bilindiği için fazla garipsenmiyor ama son Fenerbahçe-Galatasaray maçı sonrası ortaya çıkan tablo insanı gerçekten düşündürüyor! Amed, Batman ve TV’lerde insan davranışlarını gördük, bu manzaralar insanı hayrete düşürüyor. Biz bu muyuz? Bunca mücadele, şehit, faili meçhul, şehirlerin tarihten silinmesi, toplu katliamlar vs’nin sonucu bu mu olmalı? Takımlara, yönetici ve oyunculara lafım yok; içlerinde yüreği insanlık, kardeşlik, dostluk vs için çarpan insanlar çok ama bugün bütün takımlar kirli sistemin birer aleti olmuş iken bu kadar bedeler ve haksızlıklar karşısında sokaklarda kutlama yapmak da neyin nesi? Yakışmadı… Bunun üzerinde bizlerin, belediyelerimizin, siyasetin, medya ve bütün ilgililerin ciddi düşünmesi, sağlıklı bir analizini yaparak tedbir alması gerekir!

Fazla normal olmayan bu davranışın arkasındaki psikolojik, sosyolojik, politik ve ekonomik nedenlerin ortaya çıkarılması gerekir. Özellikle de gençlerin ve orta yaş kesiminin davranış psikolojinin arkasındaki nedenlerin iyi araştırılması önemlidir. Bu basite alınacak bir durum değildir. Toplum üzerinde, özellikle de gençlik üzerinde oynanan oyunun bir parçasıdır bu ve mutlaka boşa çıkarılmalıdır.