Bir yer düşünün, sadece sekiz yıl öncesine kadar insanları zalimlerin potinleri altında eziliyor, öldürülüyor, tutuklanıyor ve yurdundan kaçıyordu. Ama bazılarının hafife aldığı gizli bir el devreye girerek halkını örgütlüyor, kendisini koruması için silahlandırıyor, direnişe katıyor ve geleceğini kendi ellerine alıyor. Tabi düşmanını kovuyor. Bununla da kalmayıp örnek bir idari model geliştirerek dünyayı şaşırtıyor. Bir merminin bile zor bulunduğu bir alanda ordular yaratılıyor ve bir halk özgürlüğünü en güzel bedelleri vererek avuçlarına alıyor. Düşünün, pısırık bir kişilikten, bütün dünyanın saygı duyduğu, ‘kahraman’, ‘bizi kurtaranlar’ ve efsane kahramanları gibi gördüğü şahsiyetler yetiştiriliyor. Her türlü ezilen kadından bir ordu yaratılıyor ve dünyanın korktuğu canavarı yeniyor.
Dünyanın bilmediği Kürt giysileri batı dünyasının en ünlü moda zincirleri mağazalarının vitrinlerinde yer alıyor. Bir Kürtçe öğretmenin bile bulunmadığı bir coğrafyada binlerce öğretmen yetiştiriliyor ve şimdi gözleri ışıl ışıl parlayan Kürt çocuklarını eğitiyor. Kendileri ile beraber, kardeş Süryani halkına da tarihte ilk defa kendi dilleri ile eğitime kavuşma sevincini yaşatıyor. Bu kahraman çocukları ne kadar anlatsak azdır aslında ama bugün komumuz eğitim.
Gizli ve kutlu elin imdadına yetiştiği alanlardan biri de hep yasaklı olan Kürtçe oldu. Bundan bahsederken sizden ricam sakın hafife almayın; saydığım konu başlıklarının her biri binlerce saatlik emek, arı çalışkanlığı, fedakarlık ve halkına aşık olan özgürlük savaşçılarının işi olduğunu unutmayın!
Görüldüğü üzere, şehitler ve kahramanlar diyarı olan Rojava bir devrim sürecinden geçiyor. Savaşın, yokluğun, yıkımın ve imkansızlıkların kol gezdiği bir coğrafya. Sadece Cîzirê mıntıkasında 20, diğer bölgeleri de eklersek 40 binden fazla eğitmen var. İşte gizli elin yarattığı bir mucizede bu öğretmenlerin hemen yetiştirilmesi oldu. Diğer bütün işleri bir kenara bırakırsak sadece bunların eğitimi, müfredatın, ders kitap ve materyalin hazırlanması bile başlı başına bir mucize. İşte halkına söz verenlerin bir mahareti de bu! Bu nedenle bugün Rojava’da binlerce çocuk anadili ile eğitim görüyor. Üniversiteler artık Kürtçe ders veriyor. Dil kurumları açılmış, Kürtçe için büyük umutların yeşerdiği bir alan yaratılmış. Eksik ve problemler yok mu? Tabiki var, savaşın devam ettiği bir yerden bahsediyoruz ve hepimizi bekleyen görev ve sorumlulukları hatırlatmak isterim.
Evet, eğitim alanında Rojava’da büyük adımlar atıldı; en başta yüzlerce yıldır başka bir egemenliğin zorbalığı altında yaşayan çocukların, başka bir dil ile düşünmesi bir süre daha devam edecek. Çünkü çevresi hala onun malzemeleri ile çevrili. Bunun aşmanın program ve kanalları olmalı. Başka bir kültür altında yaşamak zorunda bırakılmış olan bu çocukların kişiliklerinde ister istemez kırılmalar oluşmuştur. Bunun etkisini kırmak, çocuklara bu dili sevdirmek, psikolojilerini bu yöne doğrultmak gerekmektedir. Eğitmenlerin her sene yeni eğitim devrelerinden geçirilerek pedagoji derslerinin verilmesi ve çocukları döverek değil, severek, sevdirerek eğitmelerinin bilincinde olmaları sağlanmalıdır. Çocuğun okul dışı zamanını da gözönünde bulundurarak çeşitli programlar geliştirmek gerekir. Başta çocukları en çok etkileyen çocuk TV lerin, çizgi filmlerin ve eğitici filimlerin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Çocuğun okul dışındaki oyunlarının Kürtçe olması sağlanmalı ve bunu destekleyen programların yaratılması gerekir. Kütüphanelerin çocukların hizmetinde olması, orada çocuklar için kitap, cd, logo, resim ve müzik aletlerinin olması şart. Rojava’da bu imkanlar şimdilik olmayabilir veya çok kısıtlıdır.
Bu noktada, bütün Kürt hareketlerinin Rojava’dan yardım gördüğü gözönüne alınırsa veya çoğu yazar ve düşünce adamımızın bu coğrafyanın ekmeğini yediğini düşünürsek artık vefa borcumuzu vermenin zamanı gelmiştir. Bugün bütün Kürt hareketlerinin ve özellikle de Batıda yaşayanların her türlü imkanı vardır. Rojava çocuklarına ve eğitim sistemine elimizi uzatmanın zamanı gelmiştir. Bunu çeşitli toplumsal dayanışma çabaları, ülkelerin kurumlarına çeşitli projeler vererek, yardım kuruluşlarından yardım isteyerek Rojava çocuklarına dış desteği rahatlıkla sağlayabiliriz. Bu sene Avrupa ve Amerika’da bir kampanya başlatarak Rojava çocuklarına her türlü ders ve yardımcı kitap ile masal ve çizgi kitapları başta olmak üzere her türlü yardımı organize edebiliriz. İmkanı olan yazarlarımız bir çaba içine girebilir. En azından bir çocuk kitapları basım evini, her şehre bir kütüphane projesini rahatlıkla yapabiliriz. Çizerlerimiz birer çizgi film yaparak hediye edebilir! Eğitici CD’ler yapılabilinir.
Buradan, kendisine ‘Kürdüm’ diyen herkesi, umutlarımızı yeşerten Rojava ile dayanışma kampanyasına davet ediyorum!
Yazı daha önce Yeni Özgür Politika’da yayınlandı.